Medical Point App
Medical Point Mph App Store
İndir

Sağlık Rehberi

Prostat Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Prostat kanseri, prostat adı verilen erkek üreme sistemi organında meydana gelen bir kanser türüdür.

Prostat kanseri, prostat adı verilen erkek üreme sistemi organında meydana gelen bir kanser türüdür. Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür ve 2020 verilerine göre, 2020 yılında, tüm dünyada 1.4 milyon kişi prostat kanseri tanısı almıştır. Bu kanser, prostat bezindeki hücrelerin anormal büyümesi sonucu ortaya çıkar ve genellikle yavaş ilerleyen bir seyir gösterir. Hastalığın başlarında belirgin belirtiler göstermeyebilir. Ancak prostat kanseri, ilerledikçe idrar yapma sorunları, ağrı ve cinsel işlev bozuklukları gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Ancak bu belirtiler genellikle prostatın büyümesi ile ilgilidir ve iyi huylu prostat büyümesinde de görülebilir. Şu anda prostat kanseri tanısı en sık olarak kanda bakılan prostat spesifik antijen (PSA) değerinin yüksekliği sonucunda konulmaktadır. PSA yüksekliği saptandığında bunun prostat kanseri nedenli olabileceği konusunda gerekli araştırmalar yapılır ve gerekiyorsa prostat biyopsisi yapılarak tanı konulur.  Tedavi yöntemi hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve hastalığın durumuna bağlı olarak doktor tarafından planlanır. 

Prostat Kanseri Nedir?

Prostat, idrar torbasının altında yer alan, küçük ceviz şeklinde bir bezdir. Prostat kanseri, prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz büyümesi ile meydana gelir. Birçok durumda prostat kanseri yavaş bir şekilde büyür ve çoğunlukla prostat beziyle sınırlı olup çevre dokulara ciddi zarar vermeyebilir. Ancak bazı türler daha agresif olup hızla yayılabilirler. Hastalığın başlarında belirgin belirtiler göstermeyen prostat kanseri, ilerledikçe idrar sorunları, ağrı ve cinsel işlev bozuklukları gibi semptomlarla neden olabilir. Erken teşhis edilen ve prostat beziyle sınırlı kalan rahatsızlıklarda başarı ile tedavi edilme oranı daha yüksek olabilir.

Prostat Kanseri Neden Olur?

Günümüzde prostat organında bulunan hücrelerin kanser hücrelerine dönüşmesine neyin sebep olduğu hala araştırılmaktadır. Genel olarak diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de hücreler normal bölünme hızlarından daha hızlı bir bölünme eylemi gösterirler. Kanserli hücreler normal hücreler gibi ölmezler ve çoğalmaya başlarlar ve tümör adı verilen bir yumruya dönüşürler. Hücrelerin çoğalması sırasında kanserli hücreler vücudun diğer bölgelerine yayılabilirler. Prostat kanseri sebepleri arasında şunlar bulunabilir:

  • Genetik Yatkınlık: Aile geçmişinde prostat kanseri olan kişilerde prostat kanseri görülme riski, artabilir. Bazı gen mutasyonları, prostat kanseri gelişimine neden olabilir.
  • Yaş: En yaygın görülen risk faktörlerinden biri de yaştır. Yaş ilerledikçe prostat kanseri riski artabilir. Yaşla beraber değişen hormonal etkiler ve genetik faktörler hastalığın görülmesinde etkili olabilirler.
  • Irk ve Etnik Köken: Etnik köken prostat kanserine yakalanma riskini etkileyebilir. Afrika kökenli erkeklerde, İskandinav ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde sık görülürken, uzakdoğu ülkelerinde daha az görülmektedir.
  • Beslenme Alışkanlığı ve Obezite: Dengesiz ve yüksek yağlı beslenme hastalığının görülme riskini artırabilir. Obezite rahatsızlığı bulunan kişilerin prostat kanser riski, sağlıklı kiloya sahip kişilere oranla göre daha yüksek olabilir.
  • Hormonal Değişiklikler: Hormonal değişiklikler, özellikle testosteron seviyelerindeki artış, prostat kanseri gelişiminde etkili olabilir.

 

Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın ilk aşamalarında nadiren belirgin semptomlar görülür. Ancak hastalık ilerledikçe bu belirtiler belirginleşmeye başlar. Özellikle sık idrara çıkma ve idrar yaparken zorlanma gibi şikayetlerin iyi huylu prsotat büyümesinde de görülebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Genel olarak karşılaşılan prostat kanseri belirtileri şunlardır:

  • Sık idrara çıkma, özellikle geceleri işeme ihtiyacı
  • İdrar yaparken zorlanma veya kesik kesik idrar yapma
  • İdrar yaparken ağrı veya yanma
  • İdrar kaçırma
  • Ağrılı boşalma ve erektil disfonksiyon
  • İdrarın veya meninin içinde kan görülmesi
  • Pelvik bölgede, sırtta veya kasıklarda ağrı hissi

Prostat Kanseri Evreleri Nelerdir?

Prostat kanseri evreleri, hastalığın durumunu belirlemek için kullanılan bir sınıflandırmadır. Evreleme, tedavi seçeneklerinde önemli bir rol oynar. Erken evrelerde teşhis edilen prostat kanseri çoğunlukla daha etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Prostat kanserinin evreleri şu şekilde sınıflandırılabilir:

  • Evre I: Bu evrede de tümör etrafa yayılmamış ve sadece prostat içinde sınırlı kalmıştır.Tümörün boyutu genellikle küçük olup genellikle rutin kontrollerde rastlantısal olarak bulunabilir.
  • Evre II: Evre II’de tümör prostat bezinin dokularını aşmış olabilir, ancak çevre organlara veya dokulara yayılmamıştır. İkinci evre, prostatın diğer bölgelerine genişleyebileceğine dair bir bilgi verebilir.
  • Evre III: Tümör prostatın ötesine yayılarak yakınlarda bulunan lenf bezlerini etkileyebilir. Bu durum, tümörün  dokulara yayıldığını gösterir.
  • Evre IV: Tümör uzak organlara, özellikle kemiklere veya diğer organlara metastaz yapmış olabilir. Bu evre, prostat kanserinin en ileri aşamasını gösterir.

Prostat Kanseri Tedavisi

Prostat kanseri tedavisi mevcuttur ve genellikle cerrahi müdahale, radyoterapi, hormon tedavisi, kemoterapi ve immünoterapi gibi çeşitli yöntemleri içerir. Tedavi seçenekleri, prostat kanserini kontrol altına almak, tümörü küçültmek veya tamamen ortadan kaldırmak için uygulanır. Prostat kanserinde yaygın olarak kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Cerrahi Müdahale: Prostat bezinin tamamının ve çevresel erkeklik bezlerinin çıkarılmasını içerir ve bu işleme Radikal prostatektomi ismi verilir.  Radikal prostatektomi, tümörü lokal olarak kontrol etmenin yanı sıra kanserin yayılma riskini azaltma amacını taşır. Biraz daha ileri evrelerde yapılan ameliyatta prostatın çıkarılması ile beraber çevresel lenf bezleri de temizlenerek tümörün yayılıp yayılmadığı kontrol edilir. Cerrahi müdahale, genellikle robot destekli veya açık cerrahi yöntemleriyle gerçekleştirilebilir.
  • Radyoterapi: Yüksek X ışınları kullanılarak tümör hücrelerinin öldürülmesi amaçlanır. Harici ışın tedavisinin yanı sıra brakiterapi gibi farklı radyoterapi yöntemleri yapılabilir. Brakiterapi yönteminde prostat içerisine radyoaktif topaklar yerleştirilerek kanserli hücreler kontrol altına alınmaya çalışılır ancak bu erken evrede çok seçilmiş bir hasta grubuna uygulanabilecek bir tedavidir.
  • Hormon Tedavisi: Hormon tedavisi, testosteron üretimini engelleyerek veya etkileyerek, tümörün büyümesini kontrol etmeyi amaçlar. Hormon tedavisi genellikle diğer tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılır ve erken evrelerde ameliyattan sonra veya ışın tedavisi ile birlikte kullanılabileceği gibi daha ileri evrelerde tek başına veya kemoterapi ile birlikte de kullanılabilir.
  • Kemoterapi: İleri evre prostat kanserinde kullanılan sistemik bir tedavidir. Hücre bölünmesini engelleyen ilaçlarla uygulanır. Bu yöntemde tümör hücrelerinin büyümesi kontrol altına alınmaya çalışılır.
  • İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini, tümör hücrelerini tanıyıp yok etmesi için uyararak çalıştıran bir tedavi uygulamasıdır. Özellikle cerrahi müdahaleden önce veya sonra uygulanabilir. İmmünoterapi, prostat kanserine karşı spesifik bir savunma mekanizması geliştirmeye çalışır, böylece hastanın kendi bağışıklık sistemi tümörle savaşabilir.

Prostat Kanserine Ne İyi Gelir?

Prostat kanserine karşı evde uygulanan doğal destek yöntemleri arasında sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve beslenme alışkanlıklarını geliştirmek önemli olabilir. Antioksidan açısından zengin meyve ve sebzelerin tüketimi, prostat sağlığını destekleyebilir. Dengeli beslenme, zarar alışkanlıklardan kaçınma genel sağlık için önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Yeşil çayın içerisindeki polifenoller faydalı olabilir. Ancak kişilerin genel sağlık yapısı ve alerjik durumları farklı olduğu için tedavi destek amaçlı yöntemler doktor kontrolü ve doktorun önerileri doğrultusunda kullanılmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Prostat kanseri günümüzde yaygın karşılaşılan ve günlük yaşamda rahatsızlık veren bir durumdur. Teşhis ve tedavisinde geç kalındığı zaman hastalık ilerleyerek daha ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle özellikle ailesinde prostat kanseri olan kişiler 45 yaşından, diğer erkekler sie 50 yaşından itibaren düzenli olarak Üroloji uzmanı tarafından kontrıol edilmelidir.

Prostat Kanseri Tehlikeli Midir?

Prostat kanseri genellikle yavaş ilerleyen bir kanser türüdür, birçok erkekte belirti göstermeyebilir ve erken teşhis ve tedavi ile çok uzun yaşam süreleri elde edilmektedir. Ancak, prostat kanseri bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Tümör hızla büyürse veya çevre dokulara yayılırsa, tedavi seçenekleri zorlaşabilir ve tekrar riski artabilir. Erken evrelerde teşhis ve etkili tedavi ile prostat kanseri genellikle kontrol altına alınabilir.

Prostat Kanserine Hangi Bölüm Bakar?

Prostat kanseri tanısı ve tedavisinde üroloji uzmanlarına başvurulur. Ürologlar, ürogenital sistemle ilgili sorunlarla uzmanlaşmış doktorlardır. Ürologlar, hastaların prostat kanseri teşhisi, tedavi seçenekleri ve takibi ile ilgilenirler.

Prostat kanseri kişilerin günlük yaşamını etkileyen, ciddi bir rahatsızlık olup semptomların görülmesi durumunda hastaların üroloji polikliniğinden randevu alması ve tedaviye başlaması önemlidir.

Kaynakça

https://www.nhs.uk/conditions/prostate-cancer/

https://www.nhs.uk/conditions/prostate-cancer/symptoms/

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK470550/

https://www.cdc.gov/cancer/prostate/basic_info/what-is-prostate-cancer.htm

https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/8634-prostate-cancer

https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/prostate-cancer/symptoms-causes/syc-20353087

https://medlineplus.gov/prostatecancer.html

https://www.healthdirect.gov.au/prostate-cancer#causes

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.